Toplumumuzda memur olmak isteyenlerin neden memur olmak istediğini sorguladığımızda iş güvencesi, dolgun maaş, sabah 9 akşam 5 mesai gibi imkânlardan dolayı memurluğu tercih ettiklerini görüyoruz. İmkânlar elbette önemli. Fakat bir memur adayı olarak memurluğa ne gözle baktığımız daha da önemli.
Büyüklerin sık sık gençlere nasihatidir: “Memur ol. Devlete kapağı at. Sonra kimse seni işten çıkaramaz. Sabah 9, akşam 5; hafta sonu mesai yok. Güzel imkânlar”. Fakat bu imkânlar üzerinden bakış bize bazı dezavantajları getiriyor. Bir genç Kamu Personeli Seçme Sınavı’na (KPSS) hazırlanıyor ve kazanırsa bir devlet dairesine memur olarak atanıyor. Eğer bu gence “devlet” ve “hizmet” bilinci verilmediyse iş burada sıkıntıya giriyor. Sırtını devlete dayayan aşırı rahatlıyor ve ondan sonra uzayan yemek molaları, işe geç gelip erken çıkmalar, 1’er saat süren “günaydın” ve “iyi akşamlar” fasılları, altın günü haline gelmiş departman departman gezilen ve takriben 1 saati bulan çay molaları, akraba ile telefonda hasret gidermeler falan derken 8 saatlik mesaide 2 saat çalışmadan 16.30’da hazırlanmaya başlayıp tam 17.00’da bürodan ayrılmalar vs. başlıyor. Ondan sonra ne bir kendini geliştirme, ne bir iş için çabalama… Hiç birinin adı okunmuyor. Peki bana göre bir memur nasıl olmalı?
1) Yaptığı işin önemini bilmeli!
Devlet daireleri insanlar devlete sırtını dayayıp, istedikleri gibi mesai yapsınlar diye açılmış kurumlar değildir. Devlet daireleri, halka hizmet ve ülkenin gelişmesi için çalışmaların yapılması amacı ile kurulmuş kurumlardır. Bir memur bunu bilip, bu hedefe ulaşmak için elinden geleni yapmalıdır.
2) Sürekli gelişim içerisinde olmalı!
Maalesef ki KPSS’yi kazanmış ama iletişim konusunda çok büyük eksikleri olan memurlar var. Bence bir memur kendini sürekli geliştirmeli. Mesleki ve kişisel gelişimine yönelik sürekli araştırmalar yapmalı ve eğitimler almalıdır.
3) Okumalı ve yazmalı!
Dışişleri Bakanlığı tarafından diplomat adayları için hazırlanan bir dokümanı incelerken bir diplomatın çok okuması gerektiğine ve çalışma alanı ile ilgili bilgi notları, konuşma notları ve yazılar hazırlaması gerektiğine ilişkin bir madde görmüştüm. Bence bir memur da çalışma alanı ile ilgili kitaplar, dergiler, makaleler okumalı ve kendisinden bir istek olarak istenmese bile her daim elinin altında hazır bulunacak, çalışma alanına ilişkin yazılmış notlar, hazırlanmış sunumlar bulundurmalıdır.
4) Yabancı dil öğrenmek için gayret etmeli!
Kamuda yabancı dil pek önemli değil gibi olsa da bazen çalışma alanı ile ilgili olarak yabancı kaynaklara başvurma ihtiyacı doğabiliyor. Bu yüzden bana göre bir memurun yabancı dili de olmalı.
5) Kıyafet serbestliği!
Şimdi bu yazımı okuyan bazı memurlar bana sinirlenebilir ama ben kamuda kıyafet serbestliğine pek alışamadım. Bir kamu çalışanı olarak işe tıraşımı olmuş, takım elbisemi giyip kravatımı takmış olarak gitmek bana daha iyi hissettiriyor. Bence kıyafet serbestliğine uysak bile en azından bir kamu görevlisi olduğumuzu unutmadan giyinmek gerekiyor.
Bu yazımda sizlere bir kamu personeli olarak iyi bir memurun nasıl olması gerektiğine ilişkin görüşlerimi paylaştım. Elbette benimle aynı görüşte olmayanlar da olacaktır. Bunları da saygıyla karşıladığımı belirtmek isterim.
