Engelli Olmaktan Utanmıyorum!

Ben 1996 yılında doktorların yaptığı bir hata nedeni ile engelli doğmuş birisiyim. İlkokula yazılacağım zaman birçok okul müdürünün “Biz okulumuzda özürlü istemiyoruz” diyerek kovaladığı, lise de bir öğretmenin bile engeliyle dalga geçtiği, herkesin çocuk yerine koyduğu bir gencim.

Öğrenim hayatım boyunca birçok sıkıntı çektim. Horlandığım, ilkokulda oyunlara dahil edilmediğim, lisede yapılan maçlarda “fasulyeden” sayıldığım birçok acı hatıra var anılarımda… Her ne kadar bu acıları yaşamış olsam da ailemin, anaokulu müdürüm Hülya Dede’nin, ilkokul öğretmenim Gülten Karlı’nın ve ÜNSPED Spor ve Kültür Kulübü Genel Koordinatörü Semra Demirer hocamın ve diğer beni destekleyen insanların katkılarıyla, sevgisiyle ve bana yürekten inanışıyla kendimin bile inanamayacağı işler yaptım.

Daha ilkokul 3. sınıfta sınıf öğretmenim Gülten Karlı’nın rehberliğinde kurduğum Engellilerle Dayanışma Kulübü Başkanlığı görevini takiben;

  • Haluk Ündeğer Anadolu Lisesi Öğrenci Meclisi Başkanlığı,
  • Zeytinburnu İlçe Öğrenci Meclisi Başkanlığı,
  • Zeytinburnu Kent Konseyi Engelliler Meclisi Başkanlığı,
  • Zeytinburnu Kent Konseyi Gençlik Meclisi Yönetim Kurulu Üyeliği,
  • İstanbul Büyükşehir Belediyesi Gençlik Meclisi Üyeliği,
  • Türkiye Belediyeler Birliği Gençlik Meclisi Üyeliği,
  • İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Engelli Öğrenci Temsilciliği
  • OGÜN Haber Gazetesi Yazarlığı
  • Çeşitli STK’larda gönüllü üyelik gibi birçok görevi yürütmek nasip oldu.

Ayrıca; Marmara Belediyeler Birliği tarafından 2019 yılında düzenlenen uluslararası Marmara Kentsel Forumu’nda (Marmara Urban Forum) konuşmacı olarak çalıştığım kurumu temsil etme şansını yakaladım.

Şimdi, elbette yapılan görevleri anlatmak ayıptır. Fakat benim bu yazımı yazmamdaki amaç kendimi övmek değil; bir engellinin desteklendiği takdirde neler yapabileceğini göstermektir. İlkokula yazılırken, kimse beni okuluna almak istemezken Hülya Dede hocam yanımızda olmasa, ilkokulda arkadaş edinmekte ve okula adaptasyonda problem yaşarken Gülten Karlı hocam yanımda olmasa ve lisede bana gösterilen kötü muamelelerden bıkmışken, hayattan soğumuşken, beni oğlu gibi görüp, her derdimi çekip, girdiği her ortamda beni tanıtan, tanıştıran Semra Demirer hocam olmasa ben bugünlere gelemezdim. Ben engelli olmaktan utanmıyorum! Çünkü ben bana rehberlik eden hocalarımdan güç alarak, diğer engellilerinde yaptığı gibi bu hayatta tutunabilmek için sürekli çalışıyorum.

Biz engelli olmaktan utanmıyoruz! Ama utanması gereken birileri varsa Beykent Üniversitesi Rektörü Murat Ferman gibi rektör olup insan olamayanlar, her şeye eylem yaparak ortalığı ayağa kaldırarak konu engelli haklarının ihlali olduğunda üç maymunu oynayan masa başı silahşorları, engellileri küçük görerek dikkate almayanlar, engelliyi dışlayanlar, engelliyi insandan saymayanlar utanmalı! Engelli olmayı biz seçmedik. Bu Allah’ın takdiriydi. Ama Allah şahidimdir ki; yukarıda saydığım utanması gerekenler olmasa ben hayatımdan çok memnunum.

Çok şükür bugünüme. Allah’a hamd olsun….

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir